-Çocuklar baharda daha fazla büyüyor.
-Ödemeli telefon konuşmalarının çoğu babalar gününde ediliyor.
-Ortalama bir pire, kendi büyüklüğünün 150 katI yüksekliğe zıplayabiliyor.
bu oranı tutturmak için bir insanin yaklaşık 30 metre zıplaması gerekli.
-Eğer barbie gerçekten yasasaydı vücut ölçüleri 97-72 82 cm olacaktı.
-İnsanlar vücutlarında 300 adet kemikle doğuyorlar
ama yetişkin olduklarında bu sayı 206 ye düşüyor.
-Her dört Amerikalıdan biri mutlaka televizyonda görünüyor.
-Uyurken, televizyon seyrederken yaktığımızdan daha fazla
kalori harcıyoruz.
-Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.
-Sarışınların esmerlere göre daha fazla sacı vardır.
-Yıllara göre ortalama alındığında ,
her sene eşekler tarafından öldürülen insan şayisi
uçak kazalarında ölenlerin sayısından daha fazla.
-Kadınlar erkeklere oranla iki kat fazla göz kırpar.
-İnsan vücudundaki en güçlü kas dildir.
-Gözleri acık tutarak hapşırmak imkansızdır.
-İnsanlar beyinlerinin sadece %10`unu kullanırlar.
-Filler zıplayamayan tek memelidir.
-Elektrikli sandalye bir dişçi tarafından icat edilmiştir.
-Bir karıncanın koku alma yeteneği
en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.
-Amerikan havayolları, uçuşlarda yolculara sunduğu kahvaltılarda
her tepsiden bir zeytini kaldırarak
1987 yılında 40 bin dolar kar etmiştir.
-Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.
-Atların insanlardan 18 tane fazla kemiği vardır.
-Fareler kusamaz.
-Hapşırdığınız zaman, kalbiniz de dahil olmak üzere
bütün vücut fonksiyonlarınız bir an için durur.
-Tom Sawyer daktiloda yazılan ilk romandır.
-Hamamböcekleri yaklaşık olarak 250 milyon yıldır
yaşadıkları halde hiçbir değişime uğramamışlardır.
-Gözlerimiz hiçbir zaman büyümez.
Ama burnumuz ve kulaklarımızın büyümesi asla sona ermez.
-Kediler ültrason seslerini duyarlar.
-Zürafaların ses telleri yoktur.
-Bir hamamböceği kafası koptuktan sonra
açlıktan ölmeden dokuz gün yasayabiliyor.
-İngiltere`deki bütün kuğular kraliçenin malidir.
-Kutup ayıları solaktır.
-Amerika`da satışa sunulan ilk CD,
Bruce Springsteen`in "boan in theusa" albümüdür.
-Bir karınca kendi ağırlığının elli kati ağırlığı kaldırabilir.
-Timsahlar dillerini dışarı çıkaramazlar.
-Zürafa 35 cm uzunlukta siyah bir dile sahiptir.
-Yunuslar bir gözleri acık uyurlar.
-Kangurular geri geri yürüyemezler.
-Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.
-Dünyanın bir numaralı domuz üreticisi ve tüketicisi Çinliler.
-Mexico city her sene 25 cm kadar batıyor.
-Buckingham Sarayı`da 602 oda bulunuyor.
-Yeni Zelanda, dünyadaki her turlu iklimin yaşandığı tek ülke.
-Peru' da hiç umumi tuvalet yoktur.
-Newton, yer çekimi kanununu fark ettiği zaman 23 yasındaydı.
-Dünyada insan basına düsen karınca şayisi bir milyon.
-Sağ elini kullanan insanlar sol elini kullananlara göre ortalama
dokuz yıl daha fazla yasıyorlar.
-Bir Mac hamburgerin ekmeğinde ortalama 178 adet susam bulunuyor.
-Bir insan yasamı boyunca iki yüzme havuzunu dolduracak kadar
tükürük salgılar.
-Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek tası 1.36 kg.
- Dünyanın en hızlı büyüyen bitkisi bambu, bir günde 90
cm kadar uzuyor.
-18 Şubat 1979 yılında sahra çölüne kar yağmıştı.
-İnsanlar yaşamları boyunca altı filin ağırlığına eşit miktarda
yiyecek tüketiyorlar.
-Dünyanın en büyük seker ihracatçısı Küba`dır.
-Eskimo dilinde kar yağışlarının farklarını tarif etmek için kullanılan
yirmiden fazla sözcük vardır.
-En yakın oldukları noktada, Rusya ve Amerika`nın birbirlerine uzaklıkları
dört km `den daha azdır.
-Central Park`ta yüzmek yasalara aykırıdır.
-Kirli kar, temiz kardan daha kolay erir.
-Pablo Picasso, parasızlık çektiği gençlik günlerinde
yaptığı resimleri yakarak ısınırdı.
-Suudi Arabistan`da hiç ırmak yoktur.
-Zürafalar yüzemez.
-Ortalama olarak, Amerika`da günde üç adet
cinsiyet değiştirme operasyonu gerçekleşmektedir.
-İnsan beyninin % 80`i sudur.
-Amerika`da her saat 40 kişi kanserden hayatını kaybediyor.
-Bir kromozom bir genden daha büyüktür.
-İleri doğru bir adim atıldığında, insan vücudundaki 54 kas çalışır.
-İnsan beyninin ortalama ağırlığı 1.3kg`dır.
-Birinin yüzünü hatırlamak için beynin sağ tarafı kullanılır.
-Yetişkin bir insan günde ortalama olarak 23 bin kez nefes alır.
-Kasları yukarı kaldırmak için 30 kası harekete geçirmek gerekiyor.
-Erkekler kadınlara göre on kat daha fazla renk körü oluyorlar.
-Sadece bir tane kovboy filmi kadın yönetmen tarafından çekilmiştir
-Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kustur.
-Sineklerin beş gözü vardır.
-Baykuş mavi rengi görebilen tek kustur
-Bugüne kadar bilinen en ağır böbrek tası 1.36 kg.
-Ortalama bir insan hayati boyunca iki yılını
telefonda konuşarak harcıyor.
-Ortalama bir buzdağının ağırlığı 20 milyon ton.
-New York bir zamanlar Amsterdam` dı.
-Virginia woolf kitaplarının çoğunu ayakta yazmıştır.
-Sığırların dört tane midesi vardır.
-Zürafalar yüzemez. Yüzse bile kesin boğulur
Kuşlar Neden Güneye Uçar?
Göçmen kuşların yollarını nasıl bulduğu, eskiden beri üzerinde düşünülen bir konu. Almanya'nın
Frankfurt-am-Main Üniversitesi'nden Wolfgang Wiltschko ve arkadaşları bu konu üzerinde çalışıyorlar.
Kuşların iki tane iç pusulaları var. Biri yıldızları temel alıyor. Diğeri ise, Dünya'nın manyetik alanını temel alan manyetik bir pusula. Kimse kuşların manyetik alanı nasıl algıladığını bilmiyor ama, manyetik bilgiler kuşların göçünde çok önemli bir yer tutuyor. Bazen iki pusulanın çelişkiye düştüğü de oluyor. Manyetik Kuzey Kutbu sabit olmadığından, bazı durumlarda coğrafik Kuzey Kutbu kuşlara güneye gitmesini gösterirken, manyetik Kuzey Kutbu tam zıt yönde hareket etmelerini söylüyor. Peki kuşlar ne yapacak? Deneylerin çoğu, böyle bir çelişki anında kuşların çoğunlukla yıldızları izlediğini göstermiş. Ancak, Dr. Wiltschko ve arkadaşları işin bu kadar basit olmadığını ortaya koymuşlar. Belli bir türe ait kuşların (Sylvia borin) yavrularını yapay yıldız görüntülerinin bulunduğu manyetik alan olan ve olmayan özel ortamlarda yetiştirmişler. Manyetik alan olan ortamda yetişen kuşlar gerçek yaşamdaki gibi güney-batıya yönelmişler; manyetik alan olmayan ortamda yetiştirilenler ise güneye yönelmişler. Deneyin sonuçları, kuşların çelişkiye düştüğü durumlarda, manyetik bilginin, yıldızlardan gelen bilginin önüne geçtiğini ortaya koyduğundan ilginç bulunuyor. Bu sonuçlar, daha önce yapılan çalışmaların sonuçlarına ters düşüyor. Tüm bu bulgulardan, onlara yön veren hiçbir şey olmadığında, sıcak bir kış geçirmek isteyen kuşların daima güneye uçtuğu sonucuna varılmış. Yıldızlar genel bir yön bilgisi veriyor. Araştırma, kuşların çelişki yaratan durumları kendi yararlarına kullanabildiklerini de gösteriyor. Kuşların her iki pusula sistemi arasındaki ilişki, kuş türüne ve göç yollarının özelliklerine göre değişiyor. Düzenli olarak yükseklerde uçan kuşlarda yıldızlara bakarak yön bulma daha öncelikli oluyor; ancak tropiklerde düşük yüksekliklerde manyetik ve yıldız pusulaları daha az fark gösteriyor. Kuşlar, yıldızları genel yön bilgisini edinmek, ama manyetik alanı da göç yolunu kesin olarak belirlemek amacıyla kullanıyorlar.
|